YARALI KARTALLAR

İnsan nedir, bildin mi kardeşim? İnsan ne kadar güzel bir varolmuşluktur tüm hücrelerinle duyumsadın mı? Yoksa her güzel şey benim nefsimin hakkıdır derken kar ne zarar ne diye ayırımını yapabildin mi? Elbet belirli bir kesim bilincindedir ki bu gibi gerçekliklerin, birçok alanda eror yiyorsa da insanlık, tek yaratım sahibi tüm bu sinyalleri muhtemeldir ki “Sizi İnsan olarak yarattım, kendinize zarar vermeyin, zaten bu farkındalığa ulaşırsanız, kimseye zarar veremezsiniz, daha mutlu ve huzurlu yaşarsınız.” Diyordur ki zor da olsa süreç bir şekilde devam ediyor. Bu eserin kaleme alınma maksadının insanın kendisi için doğru olduğunu gördüğü belirli bir süreç içerisinde kazanım olarak telakki ettiği gerçeklikleri belki de en büyük kayıpları olabiliyor. İnsan üretmeli evet, gerek yaşamı kolaylaştırıcı bir buluş, gerekse bir ev hanımı kardeşimizin tülbent kenarını nakış nakış güzelleştirmesi. Demem o ki herkes madem bu Dünyada bir yer işgal ediyor, elinden geleni yapıyor illa ki. İnsan nedir, kimdir bilmediği için bazı kardeşlerimiz yeryüzünü kendi isteklerini gerçekleştirmek için dizayn edilmiş bir yer olarak görüyor muhtemel ki sürekli talepkar olabiliyor. Galiba en önemli kırılma noktası da orada gerçekleşiyor. Burada denge bozulduğu için olacak ki zarar veren de çevresindeki zarara uğratılan ve uğratılmamış herkes de maalesef ki faturasını bir şekil de ödüyor. Yıl 2025 ve biz ısrarla üretmek değil, günü kurtarmak ve istek ve arzularımızın hazır bir şekilde sunulmasını özellikle en yakınlarımızdan bekliyoruz. Oysa maddi gerçeklik okey kabul ancak biz bize iyi gelmiyoruz. Dahası kendimize de yakınımızdaki insanlara da bu fırsatı vermiyoruz. İNSAN ÖNCE KENDİSİNİ SEVEREK DEĞER VEREREK TANIMAYA BAŞLAR, sair durumlar da bir şekilde oluşur zaten. Tüm insanlığı yok sayılan insana özgü değerlerin kuşatmasını diliyoruz. Şafak vakti şu an Bismillah ile yeniden başlıyoruz diyelim. Yolumuz aydınlık ve kolay olsun.