Sağımda duran pencereye yerden kalkan ağır adımlarımla yaklaştım. Perdeyi sola çektim. Dışarıda uğuldayan rüzgârın savurduğu yağmur damlaları, bir anda beni yedi yıl önceye götürdü.
Kafamın içini işgal eden görüntülere, baştan aşağı titreyen bedenimin içinde yolunu kaybeden ruhum, gözümün önünde film şeridi gibi geçen anılarımın içinde kayboldu. Geriye doğru birkaç adım attıktan sonra ürkekçe yatağıma döndüm. Battaniyenin altına, sobelenir korkusuyla, bedenimi korku içinde büzdüm. Uyumak istesem de uyuyamadım. Bedenimi terk eden uyku, rüzgârın savurduğu yağmur damlalarına karışmıştı. Ve elleriyle bedenimi dürten uykusuzluk, hatırlamam gereken bir şeylerin olduğunu fısıldıyordu.
“Yedi yıl önce ne olmuştu?”
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.