Bir arka kapak yazısı yazmam gerektiğinde, içimde bir soru yankılandı: “Ne yazacağım ki? Her şeyi zaten anlattım.” Ancak YAYIN YÖNETMENİM basit bir soruyla fikrimi değiştirdi: “Okuyucuya ne vaat ediyorsun?” İşte o an fark ettim; aslında hiçbir şey vaat etmiyordum. Bu, bir tüccarın pazarlayacağı bir kitap değil; bu, kendini bulma yolculuğunda bir rehber olmaya çalışan içsel bir anlatı.
Sana, ne yapman gerektiğini söyleyemem. Seni tanımıyorum ve kişisel yolculuğunda kendi cevherini keşfetmen gerektiğine inanıyorum. Ancak bu sayfalarda bulacaklarınla değişme ihtimalin yüksek; çünkü yazarken ben de değiştim, dönüştüm.
Kendi cennetimi bilincimde büyük ölçüde inşa etmeyi başardım. Bu kitapla belki sana da kendi cennetini kurma cesaretini verebilirim. Bunun ötesine geçmek, senin özgürlüğüne saygısızlık olurdu. Tek bir dileğim var: İçindeki yaratıcı özü hisset; onu kimseye ezdirme ve kendi değerini bil.
Hayat sandığın kadar karmaşık değil. Mevcudiyetinin anlamına secde ederim. Sevildiğini bilerek, güvenle yürü.
Ve Mevlana’nın dediği gibi, “Canında bir can var; o canı ara.”
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.