Merhaba Durmuş Çetin Bey, sizi yakından tanıyabilir miyiz?
1993 yılında Amasya’nın Suluova ilçesinde dünyaya geldim. Gençlik yıllarımda Muğla’ya taşındım ve eğitimime orada devam ederek aşçılık mesleğine adım attım. Daha sonra Samsun’a yerleştim ve çeşitli mekanlarda çalıştıktan sonra, son 3 yıldır Samsun Olgunlaşma Enstitüsü’nde aşçılık alanında usta öğretici olarak görev yapmaktayım. Ayrıca, TV8’de yayınlanan “Zuhal Topal’la Yemekteyiz” programının 119. haftasında birinci oldum.
İlk defa ne zaman “Ben yazar olacağım” dediniz?
Hayatımın başkalarının yaşamından farklı olduğunu fark ettiğim an, içimdeki dolup taşan duyguları kaleme dökmeye karar verdim. Bu, 16 yaşımdayken gerçekleşti. O günden itibaren küçük küçük notlar alarak yazmaya başladım ve yazmak hayatımın bir parçası haline geldi.
Kitaplarınızı yazarken ilham kaynaklarınız nelerdir?
Benim için güneşin doğuşu ve batışı bile yazmak için bir sebep. Ancak çevremde şahit olduğum şiddet, haksızlık, taciz, kadınlara uygulanan psikolojik baskılar ve aile içindeki dayatmalar beni derinden etkiliyor. Duyurulamayan, gizlenen ya da üzeri örtülmek istenen olayların sesi olmak, farkındalık yaratmak için kaleme sarıldım.
Kitabınızdan bize kısaca bahseder misiniz?
Kitabımda, bir annenin sessiz kalışını ve yaşadığı trajediyi anlatıyorum. Bu hikaye, bir kış mevsiminden kara cehenneme dönüşen bir hayatı gözler önüne seriyor. Küçük yaşta, abisinin başlık parası için üç kuruşa satılan Asiye’nin, kendi kaderini kızına yaşatması, kocası ve kumasına karşı sessiz kalışı ve kızları Kader’in isyanını anlatıyorum. Kader’in sözleri, kitabın ruhunu yansıtıyor:
“Ben Kader. Bana daha ne kadar yük bindireceksiniz?”
Sizi kadınlar hakkında yazmaya iten sebepler nelerdi?
Kadınların söz hakkına dahi sahip olmadığı bir dünyada, öldürülmekten, yok sayılmaktan, istemedikleri erkeklerle evlendirilmekten mustarip olmaları beni derinden etkiliyor. Kadınların sessiz çığlıklarına bir ses olmak, onların hikayelerini duyurmak ve kendi kaderlerini yazmalarına bir yol açmak istiyorum. Türk kültüründe geri planda bırakılan kadınların hikayelerini ön plana çıkarmayı amaçlıyorum.
Kitap yazmak ne kadar zamanınızı alıyor?
Kitap yazarken, kimi zaman yazdıklarımın ağırlığı beni durduruyor. Öyle ki bazı sayfaları yırtıp yeniden yazdığım, yazarken gözyaşlarıma boğulduğum anlar oluyor. Gözyaşlarım başkalarına bulaşmasın diye metinleri defalarca düzenliyorum. Bir kitabın tamamlanması genellikle 2-3 yılımı alıyor.
Yazarlığa başlamanıza neler etkili oldu?
Kitap okumayı her zaman çok sevdim. Ancak içinde bulunduğumuz çağda, sosyal medyanın kolay erişim araçları kitap okuma alışkanlığını büyük ölçüde zayıflattı. Bu durumu değiştirmek ve yazma tutkumu paylaşmak için kitap yazmaya karar verdim.
Kitaplarınız nerede satışa sunuluyor?
Kitaplarım, MST Yayıncılık aracılığıyla N11, Trendyol, D&R, Hepsiburada ve Kitapyurdu gibi internet platformlarında kolayca erişilebilir durumda.
Yazmayı düşündüğünüz yeni kitaplar var mı?
Evet, yazmayı düşündüğüm yeni kitaplarım var. Kadın hikayelerine odaklanan “Binbir Hayal Binbir Hayat”, ardından ise küçük bir erkek çocuğunun umutlarının peşinden koştuğu “Umut” adlı projelerim üzerinde çalışıyorum.
Kitabınızın baş karakteri Kader’in ağzından bize bir şeyler söyler misiniz?
“Ben küçük bir kız çocuğuyken, çocukluğumu bütün dünyaya haykırmak isterdim. Ama çocukluğumu elimden alan anne ve babama bunu haykıramadım.”