Sağlıklı yaşamın temelini “Cennet Beslenmesi” konseptiyle ele alan Murat Eroğlu, insanlığın fabrika ayarlarına dönerek hastalıklardan uzak, uzun ve sağlıklı bir ömür sürebileceğini savunmaktadır. Zorluklara rağmen azimle çalışan ve tezlerini kitaplaştırarak geniş bir kitleye ulaştıran Eroğlu, yazma sürecini ilham, dua ve kararlılıkla harmanlayarak gerçekleştirmektedir.
Yeni projeleri ve insanlığa ışık olma misyonuyla yazmaya devam eden Murat Eroğlu’nun etkileyici yolculuğunu ve eserlerini keşfetmeye hazır mısınız?
1. Yazarlık serüveniniz nasıl başladı?
Çocukluk hayalim, kanser ve kalp krizine çare bulmaktı. Henüz 9 yaşındayken babamın kalp damar tıkanıklığı hastası olması ve sürekli kalp krizi geçirmesi beni derinden etkiledi. Bu süreçte, babamın ilerleyen yıllarda kansere yakalanması ve annemin de kalp damar hastalığıyla mücadele etmesi, bu hayalimi bir hedefe dönüştürdü. Ne yazık ki babam 44, annem ise 52 yaşında vefat etti.
Bu acı kayıplar, beni biyoloji bölümünde eğitim alarak araştırmacı olmaya yönlendirdi. Çevremdeki insanların en çok muzdarip olduğu hastalıklara çare aramak, yaşam tarzlarının ve beslenme alışkanlıklarının hastalıkların oluşumundaki rolünü araştırmak benim için bir tutku haline geldi. İlk insanlardan başlayarak insanların beslenme ve yaşam sürelerini kıyasladım, gece gündüz bu soruna nasıl çözüm bulabileceğimi düşündüm.
Kendi üzerimde 33 yıl boyunca yaptığım deneylerle sorunları keşfettim, çözümler ürettim ve sağlığıma kavuştum. Bugün 55 yaşında, hiçbir sağlık sorunu yaşamadan bu bilgileri kitaplarımla tüm insanlığa ulaştırmaya çalışıyorum.
2. Karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız?
En büyük zorluklardan biri, zeytinyağı ve diğer işlenmiş yağların insan vücuduna zararlı olduğunu bilimsel deneylerle kanıtlamama rağmen, birçok profesörün ve basın-yayın organının aksi yönde açıklamalar yapması oldu. Bu durum, insanların benim tezlerime inanmalarını zorlaştırdı.
Bir diğer zorluk ise bazı akademisyenlerin beni bu konuda uyarmasıydı. “Bu konular çok tehlikeli, yazma, yoksa tüm dünyayı karşına alırsın” diyenler oldu. Ancak ne olursa olsun yazmaya karar verdim. Allah’ın bana verdiği bu bilgiyi insanlara aktarmanın bir sorumluluk olduğunu düşündüm ve kitaplarımı yazdım. Dualarımda hep, bu çalışmaların insanlığa ışık olması için niyazda bulundum.
3. Gelecekteki projeleriniz nelerdir?
Şu anda üçüncü kitabımı yazıyorum. “Cennet Beslenmesi ile Kansere, Kalp Damara, Diabete, Obeziteye Çare” isimli kitabımı Ocak-Şubat 2025’te yayımlamayı planlıyorum.
Bu kitapta, insanlığın beslenme alışkanlıklarının ilk insan formatına dönmesi gerektiğini savunuyorum. Günümüzün AVM kültürü, hızlı tüketim alışkanlıkları ve geleneksel beslenmeden uzaklaşma gibi nedenlerle insanların sağlık sorunlarının arttığını görüyorum. Cennet beslenmesi ile insanların sağlıklı bir şekilde 150-200 yıl yaşayabileceğine inanıyorum.
4. İlk kitabınızı yazarken nasıl bir süreç geçirdiniz?
İlk kitabımı yazarken çok heyecanlıydım. Kitabın eksiksiz ve doğru olması için gece gündüz çalıştım. Dualarım ve namazlarım bana bu süreçte en büyük enerjiyi verdi. Farklı bir dünyada, farklı bir boyutta gibiydim. Yorgunluk ve uykusuzluk gibi engelleri hissetmeden sabahlara kadar yazdım. Gece yıldızlar ve ay eşliğinde, kalbimdeki Allah aşkıyla yazmak beni huzurla dolduruyordu.
5. Kitap yazma motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz?
Kitap yazma motivasyonumu çocukluk hayalimden alıyorum. Hâlâ 9 yaşındaki ruhumu ve enerjimi koruyarak yazıyorum. Dualarımda, kitaplarımın tüm insanlığa ışık olmasını dileyerek çalışıyorum. Allah’ın bana verdiği bu ilimle insanlara faydalı olabilmek, beni her zaman motive etti.
6. Kitaplarınızı yayımlarken ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
İlk kitabımı yayımlamak için birçok yayıneviyle görüştüm. Ancak bu tarz konuların riskli olduğunu söyleyerek kitabımı yayımlamak istemediler. En sonunda MST Yayıncılık ile tanıştım. Serkan Bey, kitabımın konusunu beğendi ve hemen yayımlayabileceğimizi söyledi. Bu destekle kitabımı yayımladım ve MST Yayıncılık ile yoluma devam ettim. HERŞEY İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.